Dil | Konular | Kitaplar

Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı- Örneklerle

TÜRKÇE'DE ANLATIM BOZUKLUKLARI


ANLATIM BOZUKLUKLARININ TÜRLERİ:

Anlatım bozukluklarının türlerini şöyle gruplandırabiliriz:


1. Gereksiz Sözcük Kullanılması:

İyi bir cümlede yeterli sayıda sözcük kullanılır. Başka bir
deyişle gereksiz sözcüklere yer verilmez. Çünkü, gereksiz
sözcük kullanımı cümlenin duruluğunu bozar ve anlatım
bozukluğu yaratır.



Bir cümlede gereksiz sözcük bulunduğunu anlamak için,
sözcük cümleden çıkarılır. Bu durumda cümlenin anlam ve
anlatımında bir bozulma oluyorsa o sözcük gerekli,
anlatımında bozulma olmuyorsa ise gereksizdir.


Mecburen karakola gitmek zorunda kaldım.
Araba şu anda yola çıkmak üzere.
Gitmeden önce bir daha ara.



2. Gereksiz Yardımcı Eylem Kullanımı:

“Etmek, olmak,eylemek, kılmak” gibi yardımcı eylemlerin görevi;
kendisinden önce gelen isim soylu sözcüğü yüklemleştirmek,
ona iş, oluş, hareket ve kılış anlamları katmaktır. İsim soylu
sözcük, bir ekle aynı anlamı verecekse; yardımcı eylemin
kullanımı gereksizdir.


Sanırım ondan kuşku ettiğimizi anladı.
Sanırım ondan kuşkulandığımızı anladı.
Bizi arayacağını umut etmiştim.
Bizi arayacağını ummuştum.







3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması:

Dilimizde bazı sözcükler, anlam inceliklerine dikkat edilmeden kullanılır.

Sözcükleri kendi anlamını yansıtacak şekilde kullanmamak
veya uygun olmayan yerde kullanmak anlatım bozukluğuna
yol açar.


Böyle bir yanlışa düşmemek için hangi sözcüğün
nerede kullanılıp nerede kullanılmayacağını çok iyi bilmek
zorundayız.



Ülkenin bunalıma girmesini sağlayan bu tür açıklamalardan
kaçınmak gerekir.

Ülkenin bunalıma girmesine neden olan bu tür
açıklamalardan kaçınmak gerekir.

Bu tür bilimsel çalışmalar, dilimizin zenginleşmesine neden
olacak.

Bu tür bilimsel çalışmalar, dilimizin zenginleşmesine katkıda
bulunacak.



Uyarı: “Sağlamak” ya da “katkıda bulunmak” elde edilmesi
istenen olumlu bir sonuca ulaşmaktır. İstenmeyen sonuçlar
ortaya çıktığında “neden olmak” kullanılır.




4. Birbiriyle Karıştırılan Sözcüklerin Kullanılması:


Kimi sözcükler ökten türediği için yazılış ve okunuş olarak
birbirine benzer; ancak bunların anlamları farklıdır. Bu
sözcükler karıştırılıp birbirinin yerine kullanılırsa, anlatım
bozukluğu ortaya çıkar.


Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken
ol.
Bu kadar çekingen olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken
ol.
Bunca yağmura karşılık barajlarda yeterince su birikmemiş.
Bunca yağmura karşın barajlarda yeterince su birikmemiş.
Bu iki olay arasındaki ayrıntıyı kimse hesaba katmıyor.
Bu iki olay arasındaki ayrımı kimse hesaba katmıyor.



5. Kelimelerin Yanlış Yerde Kullanılması:

Bir cümlede hersözcüğün yerli yerinde, başka bir deyişle her sözcüğün
kullanılması gereken yerde olması gerekir.

Cümle içindeki bir
tek sözcüğün bile yerini değiştirmek farklı anlamlar, farklı
yorumlar ve yargılar oluşturur. Kimi zaman da mantıksal
tutarsızlıklara yol açar.

İyi bir cümlede kelimelerin cümlenin
akışına ve anlamına uygun yerlerde kullanılması gerekir.

Yoksa ifade değişir, anlatılmak istenen tam söylenemez.

Ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış ülkemizin belli
bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.

Ülkemizin ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış belli
bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak.

Okulu bitirince doktor olarak doğduğu kasabada çalışmaya
başladı.

Okulu bitirince doğduğu kasabada doktor olarak çalışmaya
başladı.




6. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması: Anlamca
cümlenin yargısıyla uyuşmayan, cümlede iletilen yargıyla
çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması
önemli bir anlatım kusurudur. Anlamları birbirine ters
sözcüklerin aynı cümlede kullanılmasıdır. Cümlenin
anlamında çelişki, genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik”
anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından
kaynaklanır.



Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı.
Kapının önünde üç beş nöbetçi vardı.
Aşağı yukarı tam üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı.
Üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı.



7. Mantıksal Tutarsızlık: Bir cümlede, iletilmek istenen
anlamın eksiksiz olabilmesi için düşünce ve mantık son derece
önemlidir. İyi bir anlatımda sağlam bir düşünme ve mantık
yürütme temel koşuldur. Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları
içeren cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun olsalar bile



9.SINIF DİL VE ANLATIM DERS NOTLARI

anlamı ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar
genellikle dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını
sizlere hatırlatmaya çalıştık.
Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını
sizlere tanıtmaya çalıştık.
Önlem alınmazsa bu hastalık ölüme, hatta kısmi felce neden
olabilir.
Önlem alınmazsa bu hastalık kısmi felce, hatta ölüme neden
olabilir.


8. Atasözü ve Deyimlerin Yanlış Kullanılması:

Deyim ve tasözleriyle ilgili iki tür yanlışlık yapılabilir:
a) Deyimler ve atasözleri, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bu
kalıpların bozulması ve bir sözün yerine eş anlamlısının
getirilmesi anlatım bozukluğu yaratır.
b) Bir deyimin ilettiği anlamla, cümlenin taşıdığı anlam
arasında bir uyumsuzluğun olması anlatım bozukluğuna
neden olur.
Bir koyundan iki deri çıkmaz.
Bir koyundan iki post çıkmaz.
Haydi bakalım seç pirincin taşını.
Haydi bakalım ayıkla pirincin taşını.
Tüm itirazlara göz yummuştu.
Tüm itirazlara kulak tıkamıştı.

Benim verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur; başım açıktır.
Benim verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur; alnım açıktır.
Çok sevinçliydi. Adeta etekleri tutuşmuştu.
Çok sevinçliydi. Adeta etekleri zil çalmıştı.


9. Noktalama Yanlışları: Noktalama işaretlerinin eksik ya da
yanlış yerde kullanılması; cümleleri bir anlam belirsizliğine
sürükleyebileceği gibi cümleden birden fazla anlam çıkmasına
da yol açabilir. Bu nedenle noktalama işaretlerinin anlama
etkileri ve kullanıldığı yerler iyi bilinmelidir. Yanlış
kullanımlar ortaya çıkarsa amaçlanan anlama ulaşmak
mümkün olmaz. Bu durumlar da cümlede bir anlatım
bozukluğu yaratır.

Yabancı dükkandaki eşyaları beğenmedi.
Yabancı, dükkandaki eşyaları beğenmedi.
Misafir odasına doğru yürüdü.
Misafir, odasına doğru yürüdü.



10. Tamlama Yanlışlıkları: Sıfat ve isim tamlamalarının aynı
tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Çünkü
isim tamlamalarında tamlanan iyelik eki aldığı halde, sıfat
tamlamalarında tamlanan ek almaz. Dolayısıyla tamlananlar,
niteliği farklı olduğundan ortak kullanılamaz.

Kaza yerine birçok askeri ve polis aracı geldi.
Kaza yerine birçok askeri araçla polis aracı geldi.
İhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katıldı.
İhaleye birçok yerli ve yabancı firma katıldı.



11. Eklerin Yanlış Kullanılması: Bir sözcüğe, gelmesi
gereken ekin dışında yanlış bir ekin getirilmesi de kimi zaman
anlatım bozukluğuna yol açar.

Her insan çevreyi korumak ve doğanın kirletilmesini önlemek
için gerekli duyarlılığı göstermesi gerekir.

Her insanın, çevreyi korumak ve doğanın kirletilmesini
önlemek için gerekli duyarlılığı göstermesi gerekir.
Sorun arkadaşlarımızın bizi bu konuda iyi aydınlatmamış
olduğundan kaynaklanıyor.

Sorun arkadaşlarımızın bizi bu konuda iyi aydınlatmamış
olmasından kaynaklanıyor.





12. Öğe Eksikliklerinden Kaynaklanan Anlatım
Bozuklukları:


a) Yüklem Eksikliği:
Sinemada sigara ve kabuklu yemiş yenmez.
Sinemada sigara içilmez ve kabuklu yemiş yenmez.
Çok az veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
Çok az çalışarak veya hiç çalışmadan sınava girdiler.



b) Özne Eksikliği:
Annemin sinirleri epeyce bozulmuş ve çok üzülmüştü.
Annemin sinirleri epeyce bozulmuş ve annem çok üzülmüştü.
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve ikinci baskıya girecek.
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve kitap ikinci baskıya
girecek.



Özne Yüklem Uyumsuzluğu (Uyuşmazlığı):

İyi bir cümledetekillik-çoğulluk, olumluluk-olumsuzluk ve şahıs bakımından
özne ile yüklem arasında bir uyum olması gerekir. Eğer özne
ile yüklem arasında bir uyum yoksa, anlatım bozukluğu olur.




* Cümlede özne tekilse yüklem de tekil; özne çoğulsa
yüklem de çoğul olur.
Kardeşim bugün evde kalacak.
Özne Tekil Yüklem Tekil
Dostlar yıllar sonra bir araya geldiler.
Özne Çoğul Yüklem Çoğul



* Bitki, hayvan, organ, cansız varlıklar ve zaman adları,
çoğul özne olarak kullanıldığında yüklem tekil olur.
Meyveler bu yıl geç çiçek açtı.
Özne bitki çoğul Yüklem tekil
Köpekler sabaha kadar havladı.
Özne hayvan çoğul Yüklem tekil


* Söze saygı, alay ya da küçümseme anlamı katılmak
istenirse özne tekil, yüklem çoğul olur.
Beyefendi hala kalkmadılar mı?
Özne tekil Yüklem çoğul
Ayşe Hanım henüz gelmediler.
Özne tekil Yüklem çoğul



c) Nesne Eksikliği:

Kızına sarıldı, doyasıya öptü.
Kızına sarıldı, onu doyasıya öptü.
Buna ancak öğretmen karar verir ve uygular.
Buna ancak öğretmen karar verir ve bunu uygular.
d) Dolaylı Tümleç Eksikliği:
Nazlı kardeşini çok sever, sık sık armağanlar alırdı.
Nazlı kardeşini çok sever, ona sık sık armağanlar alırdı.
Alanya’yı çok sevmişti, dönmeyi düşünmüyordu.
Alanya’yı çok sevmişti, Alanya’dan dönmeyi düşünmüyordu.
e) Zarf Tümleci Eksikliği:
Her zaman senin yanındayım, seni yalnız bırakmayacağım.
Her zaman senin yanındayım, hiçbir zaman seni yalnız
bırakmayacağım.
Hiçbir zaman kendini düşünmedi, ailesinin mutluluğu için
çalıştı.


9.SINIF DİL VE ANLATIM DERS NOTLARI





Hiçbir zaman kendini düşünmedi, her zaman ailesinin
mutluluğu için çalıştı.
f) Edat Tümleci Eksikliği:
Eşimi çok severim; her konuda çok iyi anlaşırız.
Eşimi çok severim; onunla her konuda çok iyi anlaşırız.
Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı?
Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, bu güçlüklerle nasıl başa
çıktı?


13. Ek Fiil Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları:



Sıralı isim cümlelerinde ek fiilin
kullanılmaması anlatım bozukluğu oluşturur.
Bakışları güzel; ama dostça değildi.
Bakışları güzeldi; ama dostça değildi.
Hava açık; ama sıcak değildi.
Hava açıktı; ama sıcak değildi.


TÜRKÇE'DE ANLATIM BOZUKLUKLARI YUKARIDAKİ ŞEKİLDE ÖZETLENEBİLİR...